Doğru Program Nasıl Hazırlanır?

Sınavın Yapısını ve İçeriğini Anlayın

Öncelikle YKS sınavının nasıl bir şey olduğunu ve sınava hangi derslerin dahil olduğunu tam olarak anlayın. Aslında doğru ve etkili bir program oluşturabilmek için TYT ve AYT mantığını kurmak gerekiyor. Girdiğiniz sınavın sizden ne istediğini ve beklediğini bilmiyorsanız oluşturduğunuz programın pek bir faydası olmayacaktır. Programınızda uygun blokların yer alması için TYT ve AYT sınavlarına nasıl çalışacağınızı bilmelisiniz.

Kısaca Sınavın Mantığına Göz Atalım

TYT bölümünde öğrencilerden temel bilgilerin istendiği YKS sınavı, bu bölümde öğrencileri çok derin ve hatırlanması zor bilgilerle zorlamamaktadır. Sosyal bilgiler ve fen bilgisi derslerinde çok zor ve detaylı sorular olmasına rağmen sınavın mantığı temel bilgileri sormak olduğundan daha basit sorular sorulmaktadır. Ancak bu mantığı bilmeyen bir öğrenci her detayı öğrenmeye çalışırsa TYT ile çok fazla zaman kaybedebilir ve AYT bölümünü çalışmaya vakit bulamayabilir.

AYT bölümü çok sayısal işlem gerektiren detaylı sorular sorabilir, sözlü bölüm ise ağır ezber gerektiren sorular sorabilir. Bu, AYT okuyan bir öğrencinin müfredatın tüm ayrıntılarını gözden geçirmesi, her bölümü potansiyel bir soru olarak görmesi ve buna göre detaylı ve kapsamlı çalışması, mümkün olduğunca hiçbir soruyu kaçırmamaya çalışması gerektiği anlamına gelir. Bu mantığa göre eğer bir öğrenci kendisine faydalı bir program oluşturmak istiyorsa TYT kısmından daha çok AYT kısmına dikkat etmeli ve AYT sınavına daha fazla zaman ayırmalıdır. TYT çalışmasını gereksiz ayrıntılara girmeden olabildiğince hızlı bir şekilde yapmalı, soru bankaları ve uzmanlık kitapları ile kendinizi yormak yerine bol test çözerek pratiğinizi arttırmalısınız.

Bir Program Nasıl Gözükmelidir

Nasıl görünmesi gerektiğinden değil, nasıl görünmemesi gerektiğinden bahsetmeye başlamak istiyorum. Programınızın bir haftadan uzun olmasını öneririz. Özellikle bir aylık ve çok aylık programlar uygulanabilecek gerçekçi programlar değildir. Aylık programlar tamamen işe yaramaz ve bir gün ortaya çıkan bir sorun veya sorun her gün değiştiği için kaçınılmalıdır. Bir günlük veya çok günlük programlar, öğrencinin çok iyi olması durumunda yapılabilecek program türüdür. Ancak size bir haftalık bir program öneriyoruz. Bunlar uygun program türleridir çünkü dersleri birkaç gün geriye itilseler bile hafta boyunca kolaylıkla bölüp organize edebilirsiniz. Bu tür programları öneriyoruz çünkü bir günlük veya çok günlük programlardan farklı olarak sizi sürekli olarak yeniden planlamaya zorlamaz.

Program saatleri saatlere bölünmemelidir. Yani örneğin “9-10 Türkçe çalışıp 11-12 problemlerini çözeceğim” gibi bir program oluşturmamalısınız. Bu tür programlar sadece robotlar için uygundur, insanlar için uygun değildir. Kesinlikle böyle bir program yapmanızı önermiyoruz çünkü gecikmeler, gündüz yorgunluğu veya diğer rahatsızlıklar tüm programınızı bozacaktır.

Ancak her seferinde bir blok çalışmak en iyisi olacaktır. Programınızı belirli saatler arasında ayarlamak yerine, masanıza oturduğunuzda o bloğun kaç saat süreceğini önceden bilmelisiniz. Mesela benim YKS sürecimde bir blok çalışması yaklaşık bir buçuk saat sürüyordu ve arada yarım saat ara veriyordum. Bu şekilde 5 blok yapıp günü toplam 7-8 saat çalışmayla bitirmeye çalışıyorum. Zamanın geri kalanı bana kaldı; geri kalan zamanda istediğimi yapabilirdim.

Başka bir deyişle ideal program, günde belirli sayıda periyot ve her blokta belirli dersler içeren 1 haftalık bir program olmalıdır. Programın geri kalanı kişiden kişiye değişebilir. Geçiş görevi ilk blokta mı yapılmalı yoksa konuyla ilgili araştırmaya mı başlamalıyız? Molalar ne kadar olmalı? Molalarda ne yapmalıyım? Bu soruların cevapları kişiden kişiye farklılık gösterdiği için net bir cevap vermek mümkün değildir ve zamanla kendinizi daha iyi tanıyacak ve denemeler yaparak kendinize en uygun yöntemi bulacaksınız.

Son olarak vurgulamak istediğimiz en önemli konu gerçekçilik meselesidir. Müfredat hazırlanırken kişinin yeteneklerini ve güçlü yönlerini dikkate alan gerçekçi bir yaklaşım dikkate alınmalıdır. Daha önce sekiz saat boyunca bir çalışma yapamadıysanız, kendinizi bu şekilde yormak yerine daha kısa bir süre ile başlamayı düşünebilirsiniz. Örneğin altı saatlik bir programla başlayıp zamanla çalışma süresini artırabilirsiniz.

Tüm enerjinizi ve disiplininizi bir güne yüklemek yerine, her gün daha sürdürülebilir bir tempoda çalışmanın daha verimli olduğunu unutmayın. Yani bir gün 12 saat, ertesi gün sadece üç saat çalışmak yerine, günde yedi ila sekiz saat çalışmak, daha verimli bir şekilde ilerlemenize yardımcı olacaktır. Böylece çalışma ritminiz daha istikrarlı olur ve başarıya daha yakın olursunuz.