Boğaziçi Üniversitesi

Boğaziçi Üniversitesi; köklü geçmişi, çeşitli olanakları, İngilizce eğitim dili, kampüsünün güzellikleri ve öğrenci canlılığı ile Türkiye'de örnek bir üniversite olarak dikkat çekiyor.
Boğaziçi Üniversitesi


Boğaziçi Üniversitesi: Türkiye’nin Örneklem Kümesi 

Köklü yapısı ve başarılı geçmişiyle 1863 yılında Robert Koleji olarak kurulan sonrasında 10 Eylül 1971 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne devredilen Boğaziçi Üniversitesi oluşturduğu güçlü mezun ağı ve her alanda kendisini geliştirmeye çalışan öğrencileriyle bugün dahi üniversiteye hazırlanan öğrencilerin ilk tercihleri olmaya devam ediyor. Türkiye’nin her yerinden gelen öğrencilerin eğitimin kıtalarını birleştiren kampüslerdeki çabası her geçen gün azimle ilerliyor. Öğrencilerinin kendilerini ve çevrelerini daha iyisi yapma çabası ve edinilen başarılar hiç de küçümsenecek gibi değil. Kulüplerinin disiplinli çalışmaları ve yarışmalardaki başarısı artık şaşırılan bir şeyden çok normal karşılanan bir durum oldu. “Bölümü bitir iş bulursun” anlayışından oldukça uzak olan öğrencileri daha bölümü bitirmeden kariyer hedeflerini belirlemiş oluyorlar.


Boğaziçi Üniversitesi özel üniversite mi? 

Gerek etkileyici Güney Kampüs binaları gerek öğrencilerinin çok yönlü şekilde gelişmiş olmaları birçok kişinin aklına üniversitenin ücretli olup olmadığı sorusunu getiriyor. Boğaziçi Üniversitesi bir devlet üniversitesidir. Özel üniversitelere kıyasla imkan açısından yetersiz olabileceği düşünülse de öğrenciler ve mezunları burada ortak bir çalışmayla bu açığı kapatmak için çabalıyorlar. 


Boğaziçi Üniversitesinin bir devlet üniversitesi olmasının avantajları ve dezavantajları nelerdir? 

Öğrencilerinin ekonomik durumlarının gündelik hayatlarına çok yansımaması: 
Birçok öğrenci üniversite tercihi yaparken maddi durumu göz önünde bulundurur ve maddi durumun eğitim hayatlarını etkilemesini istemez. Bu konuda öğrencilerinin çalışma odaklı oluşu ve birbirlerini destekleyici yapısıyla Boğaziçi Üniversitesi öğrenciler arasındaki uyumu artırıp kolektif gelişimi destekliyor.

İmkan sınırlarını genişletme ve dış destekleri artırma: 

Üniversitenin olanaklarının diğer özel üniversitelere göre kısıtlı olması Boğaziçilileri durdurmuyor. Karşılaştığı her sorunda yaratıcı çözümler ortaya çıkaran Boğaziçililer, etkinliklerinde sponsorlarının güçlü desteğiyle her yıl düzenli olarak eğitici atölyeler, zirveler ve yarışmalar düzenliyor. Daha öncesinde öğrencisi olarak benzer sorunları yaşamış olan mezunlarının etkisi ve bağlılığı okulun dayanışma ruhunu ilk günkü gibi canlı tutuyor. 


Boğaziçi Üniversitesi ve yurt dışı imkanları: 

Türkiye’nin başarılı öğrencileri bu üniversitede kendilerini daha da geliştirerek hayallerinin sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını gösteriyorlar. Dünyanın sayılı üniversitelerinden kabul alan öğrencileriyle Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin yurt dışına açılan kapısı olarak da düşünülebilir. Ülkelerindeki başarılarını yabancı üniversitelerde de sürdüren öğrenciler orada da Boğaziçi’nin reklamını yapıyor. Üniversite döneminde mevcut İngilizcelerinin yanında hedefledikleri ülkenin dillerini öğrenmeye başlayan öğrenciler attıkları her adımı buna göre şekillendiriyor. Boğaziçi’nin öğrenim dilinin İngilizce olmasının sağladığı kolaylığın yanında öğrencileri kendi içinde birbirlerine destek olarak bu süreci kolaylaştırıyor. Birçok ülkeye Erasmus ve Exchange imkanı bulunduğu için öğrencilerinin ve akademisyenlerinin desteğiyle gün geçtikçe okulumuzun yurt dışındaki üniversitelerle olan bağı güçleniyor. 


Boğaziçi Üniversitesi ve İngilizce: 

Birçok devlet okuluna kıyasla Boğaziçi Üniversitesinin eğitim dili İngilizcedir. Üniversiteyi kazanan öğrencilerin öncesinde İngilizce yeterlilik sınavı (BUEPT) olması ve durumlarına göre ya hazırlık okumaları ya da bölüme başlamaları gerekmektedir. Verilen derslerin içeriklerinin tamamının İngilizce olması sınavın önemini oldukça artırmakta ve öğrencilerin yoğun bir sınav döneminin ardından İngilizce eğitimi alması gerekebilmektedir. Sınav sonucunda hazırlık eğitimi alması gereken öğrencilerin düzey belirlenmesi için ayrıca DBS(Düzey Belirleme Sınavı)’ ye katılıp İngilizce düzeylerine göre programlara atanırlar. Öğrenim süresi boyunca öğrencilerin yabancı dil olan İngilizceye maruz kalmaları onların dil alanındaki yetkinliklerini diğer üniversitelere kıyasla fark edilebilir bir ölçüde geliştiriyor. Boğaziçi Üniversitesinde hazırlık okumakla alakalı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz


Ulaşım ve Konaklama 

İstanbul’un en merkezi yerlerinden birinde bulunan Boğaziçi Üniversitesi, öğrencilerine birçok ulaşım imkanı sunuyor. Kendi adına metro istasyonu bulunan üniversitenin ulaşım imkanları Üsküdar-Aşiyan, Anadoluhisarı-Küçüksu-Aşiyan vapur hatları ve sık seferleriyle İETT otobüsleriyle destekleniyor. Ancak merkezi konumunun oldukça iyi olmasının getirdiği sorunlar var. Özellikle son yıllarda artan barınma sorunları öğrencileri alternatif bulmaya zorlarken üniversite yakınındaki evlerin kiraları bütçeleri aşacak şekilde olabiliyor. Bu yüzden öğrenciler çözüm olarak toplu ulaşım araçlarıyla ulaşılabilecek bölgelerde ev ya da yurt arıyorlar.


Kampüs 

Birçok öğrencinin hayallerini süsleyen, çalışırken videolarını seyrettiği ve herkesi büyüleyen kısmı Boğaziçi kampüsünün güzelliği olacaktır. Yabancı bir yerde okuyormuş hissi veren Güney Kampüs’te şimdiye kadar binlerce seminer, zirve, atölye ve yarışma düzenlendi. Hatta birkaç tane müzik klibi bile çekildi. Bunlara örnek olarak Mustafa Sandal “Bu Kız Beni Görmeli” şarkısının klibi verilebilir. Her yıl düzenlenen Taşoda Festivali üniversiteleri bir araya getirerek öğrencilerin iki dönem sonunda derslerini tamamlamalarının heyecanına ortak oluyor. Albert Long Hall ya da bilinen adıyla Saatli Bina’da birbirinden güzel klasik müzik konserleri öğrenci bütçesini düşünecek şekilde düzenleniyor. Bunların yanında dönem içinde kendini dansta ya da müzikte geliştirmiş öğrencilerin gösterileriyle yeni hobiler edinme isteğiniz artıyor. Öğrencilerinin kampüs canlılığına verdiği değer ve önem sonucunda sadece eğitimin verildiği bir yer olarak değil gezilip görülmesi hatta yaşanılması gereken bir yer olmuştur. Boğaziçi dediğimizde kedilerini ve köpeklerini de unutmamak gerekir. Kampüste dersten derse giderken bile sizi mutlu etmeyi başaran kedi ve köpekleriyle bazen ders dinliyor bazense beraber kampüsten kampüse yürüyorsunuz.